Güllerde Görülen Hastalıklar
Seralarda yetiştirilen güllerde çoğunlukla oluşan
hastalıklar, görülme sıklıklarına göre şu şekilde sıralanırlar:
Kırmızı Örümcek Hastalığı:Dikkatli bakıldığında gözle görülebilecek
büyülüğeerişen, küçük canlılardır. Kırmızı örümceklerin dişilerinin ömürleri yaklaşık
1 aydır. Bu süre içinde dişi kırmızı örümcek yaklaşık 100 yumurta yumurtlama
kabiliyetine sahiptir. Dişi örümcek yumurtalarını gülün yapraklarına bırakır.
Yavru örümcekler gülün yapraklarıyla beslenirler ve yaprakları sarartarak
yaprak dökülmesine neden olmaya başlarlar. Temmuz ve ağustos aylarında aşırı
etki gösteren bu örümcekler gül bitkisine ciddi anlamda zarar vermektedir.
Gülün yaprakları sararak dökülür ve gül bitkisi ölmeye başlar. Sürgün yapma
özelliğini kaybeden gül, bodurlaşır. Bu dönemde yapılacak en etkili işlem, gül
fidanlarını yağmurlama sistemiyle sulanması ve yaprakların örümceklerden
arındırılmasıdır. Kırmızı örümcekle mücadelede doğru ve etkili ilaç seçimi çok
önemlidir. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, ilaçlamanın
düzenli ve sık yapılmasıdır. Eğer sürekli aynı ilaç kullanılırsa örümcekler
ilaca bağışıklık kazanır ve ilaç etkisini yitirir. Kırmızı örümceklerle
mücadelede kükürt bazlı ilaçlar kullanılır. Konu ile ilgili problem yaşayanlar
tohumgubre.com uzman ekibinden iletişim bilgilerini kullanarak ücretsiz olarak
yardım alabilirler.
Afitler:Afitler genel olarak gülün
genç sürgün uçlarında ve küçük gül goncalarının üzerinde yaşayan küçük fidan
bitleri olarak bilinen zararlılardır. Mayıs ve haziran aylarında yoğun olarak
görülürler. Sürgünlerin büyümesinde bozukluklara neden olan zararlılardır.
Organik fosforlu ilaçlar kullanarak mücadele edilmesi en uygundur. Konu ile
ilgili olarak tohumgubre.com iletişim adreslerinden ücretsiz destek
alabilirsiniz.
Thripsler: Gül goncalarında ciddi
zararlar veren zararlıdır. Bu canlı genellikle taç yapraklara ciddi zarar
verirler. Thripsler ile mücadelede geç kalınırsa dönüşü olmayan zararlar verir.
Bu canlıya karşı uygun koruyucu ilaçlar kullanılmalıdır.
Koşniller: Güllere ciddi ve önemli
boyutlarda zarar veren canlıdır. Dal ve sürgünlere tutunarak yaşarlar ve
onlardan beslenirler. Dişi koşnillerin, gül çalısının kabuğu altına
bıraktıkları yüzlerce yumurtadan yılın nisan ayı ve mayıs aylarında yavrular
hızlı bir şekilde çıkmaya başlar. Yavrular taze bitki dokusu içine soktukları
iğneleri ile gül çalısını zayıflatır ve gülü kurutabilirler. Bu zararlıya karşı
mücadelede en uygun zaman dilimi ilkbahar aylarında yavrular yumurtadan çıktığı
zaman yapılmalıdır. İlkbahar aylarında organik fosforlu ilaçlar etkili bir
mücadele yöntemidir. Haziran ayında ise yazlık beyaz yağlar mücadelede
rahatlıkla kullanılabilir.
Prodenya (Prodenia litura): Türkiye’de
özellikle Çukurova’da yaz aylarında görülen pamuk zararlısıdır. Ancak güllere
de önemli ölçüde zarar verebilen bir zararlıdır. Genç sürgün yaprak ve
tomurcukları yerler ve güllerde ciddi kayıplara yol açarlar. Gonca
halindeki güllerde taç yaprak ve erkek organları tahrip ederler ve ciddi
sorunlara neden olurlar. Prodenyalar tırtıl evresinde güle aşırı çok zarar
verir. Bu canlıya karşı fosforlu ilaçların kullanımı etkili sonuç verir.
Nematodlar:Nematodlar güllerin
solmasına, sararmasına ve bodurlaşmasına neden olan mikroskobik canlılardır.
Güllerin köklerine ciddi zarar verirler ve güllerin ölümüne neden olurlar.
Nematodlarla savaşın en etkili ve kesin yolu dayanıklı anaç seçimidir.
Nematodlardan kurtulmak için seralara hastalıklı fidanlar kesinlikle
sokulmamalıdır. Dikim yapılacak olan sera toprağına, dikimden yaklaşık olarak
bir ay önce ilaçlama yapılmalı veya toprak sterilizasyonu kesinlikle
yapılmalıdır.
Gül Küllemesi :Gül küllenmesi , güllerde önemli hastalıklardan
biridir. Sürgün uçlarında genç yaprak ve tomurcuklarda kıvrılma ve küçülmelere
neden olan zararlılardır. Yaprakların üzerinde küçük beyaz bir toz oluşturan
bir hastalıktır. Bu hastalık tomurcukların açmasını ciddi anlamda
engelleyebilir. Gül yapraklarının renk ve şeklini bozduğu için goncaların
ekonomik değerini aşırı şekilde olumsuz etkilerler. Külleme mantarı çevre koşulları
bozulduğunda genç sürgünler, dikenler ve uyur gözler üzerinde yaşayarak çevre
koşullarının düzelmesini beklerler. Bu zararlı uygun çevre koşullarında ise
hızla üreyerek güller üzerinde hastalık meydana getirmeye devam ederler.
Külleme mantarlarının sporları + 23 - 0C’de çimlenirler. Seralardaki nem ve
sıcaklık mantar sporlarının çimlenmesi için ideal bir ortam oluşturur.
Seralarda külleme hastalığını önlemek için neler yapılmalıdır?
- Gül küllemesini önlemek için özellikle akşam saatlerinde seralar havalandırılarak seranın nemli ve sıcak havasının dışarıya atılması sağlanmak gerekir.
- Sisleme ile sulama yapmak en iyi yöntemdir.
- Hastalıklı dalların budanması aksatılmamalıdır. Budanan dallar kesinlikle seradan uzaklaştırılmalıdır.
- Kesinlikle sera toprağı havalandırılmalı ve nem dışarı atılmalıdır.
- Külleme hastalığı ile mücadelede çevre koşullarının düzenlenmesi hastalığa karşı alınan önlemlerin doğru ve zamanında uygulanması ilaçla mücadelenin başarısını arttırmaktadır. Gül fidanlarının budanması ile birlikte hemen ilaçlama yapılmaya başlanır. İlaçlama 7gün ile 14 günde bir yapılması en uygun olandır. İlaçlama için sabah erken saatler uygulanmalıdır. Ayrıca sera içi sıcaklığın normal olduğu zamanlar ilaçlama yapılması gerekir aksi halde etkisi olmaz. Mücadelede kükürtlü ilaçlardan faydalanılır.
Konu ile ilgili olarak tohumgubre.com iletişim
sayfasından uzman ekibimize ulaşarak bilgi alabilirsiniz.
Karaleke: Hemen her yerde
görülebilen önemli bir hastalıktır. Karaleke yapraklar üzerinde kahverengiden
siyaha dönen düzensiz yuvarlak lekeler şeklinde lekelerdir. Bu lekeler
çevresindeki dokuyu sarartarak yaprakların da sararmasına neden olur. Zamanla
1-1.5 cm iriliğinde olan siyah lekeler yaprağın her tarafını sarabilir.
Güllerde yapraklar dökülmeye başlar. Gonca kalitesi ve iriliği azalır ve
goncalar kurur. Zararlı bitkinin bütününe yayılabilir ve bitki verimini
düşürür. Hastalık aynı zamanda taç yapraklarda kırmızı noktalar veya şekil
bozukluğu da meydana getirebilir. Dallarda ve dikenlerde de siyah lekeler
hâlinde hastalık görülebilir. Karaleke sporları güllerin dinlenme dönemlerinde
dallar üzerinde ve toprakta bulunur. Uygun ortam şartlarında ise enfeksiyon
hastalığı meydana getirirler.
Karaleke hastalığı ile mücadelede dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
- Karaleke hastalığı ile mücadelede ,güller sağlıklı beslenmeli, gübreleme işlemine çok dikkat edilmelidir.
- Hasta yaprakları budamak yetmez. Budanan dallar seradan uzağa atılmalıdır.
- Seranın nemi %60 dolayında stabil tutulmalıdır.
- Sera sıcaklığı sabit tutulmalı ve sıcaklık aralığı değişmemelidir.
- Gül fidanları sık dikilmemeli ve hastalığın başladığı fidanlar yok edilmelidir.
- Karaleke hastalığına karşı dirençli gül fidanları dikilmelidir.
Gül Mildiyösü: Bu
hastalık güllerde yaygın görülen bir hastalık türüdür. Genç bitkilerde yaprak
ve dallar üzerinde, çiçek sapında, gonca ve çanak yapraklarda en sık görüldüğü
yerlerdir. Bu hastalık yapraklarda koyu kırmızıdan siyaha kadar değişik
renklerde görülen ciddi bi hastalıktır. Yapraklarüzerinde şekilsiz lekeler
oluşmasına neden olur ve görüntüsü kötüdür. Lekeler hızlı olarak yayılır.
Yapraklar dökülür. Gül mildiyösü nemli ortamları sever. Yaprak altlarında spor
yığınları yaparak çoğalır. Kuru havalı ortamlarda ise yayılma hızı az olur ve
etkisizdir.
Bu hastalıkla mücadele etmek için neler yapılmalıdır?
- Bitki dikiminden önce toprak buharla veya
kimyasal maddelerle dezenfekte edilmelidir.
- Sera içi iyi havalandırılmalı ve fazla nemli
olmamalıdır.
- Kimyasal mücadele için ilaç kullanılmalıdır.
- İlaçlama yapılırken yaprakların alt yüzü de
ilaçlanmalıdır.
Güllerde Kullanılması Önerilen Bazı Gübreler:
Güller için özel
formüle edilmiş bir gübredir. Bol, dolgun ve uzun süre dayanıklı gonca oluşumu
için gerekli tüm besinleri içerir. Hem bahçede, hem de saksıda yetiştirilen
güllerde güvenle kullanılabilir.
Uygulama Zamanı; Rose Food’ u büyüme sezonu boyunca 6-8 haftada
uygulayınız.
Güllerin Dikilmesi: Gülleri hava sirkülasyonunun yeterli olduğu,
kuru ve güneşli alanlara dikiniz. (Her gün ortalama 4 - 6 saat güneş ışığı
almalıdır.) Köklerin yeterince gelişebileceği kadar geniş bir çukur açın. 1/3
fincan gübreyi çukurun altındaki toprakla karıştırın ve çukuru toprakla kapatıp
bastırın.
Yetişmiş Güller: 1/4 Fincan gübreyi erken ilkbahardan sonbahar
sonuna kadar, ayda bir kez ana gövdeden 30-32 cm uzaklığa(taç izdüşümüne),
bitki çevresindeki toprağa karıştırarak uygulayıp iyice sulayınız. Uygulamada
gübrenin yapraklara değmemesine dikkat ediniz.
Kış Koruması: Normal güz budamasından sonra, toprağı çalı, yaprak
ve ağaç kabukları örterek donmaktan koruyunuz. Baharı takiben bütün ölü dalları
budayarak örtmede kullandığınız yaprakları toprağa karıştırınız.
Sipariş için TIKLAYIN
Güller için özel formüle edilmiş bir gübredir. Bol, dolgun ve uzun süre dayanıklı gonca oluşumu için gerekli tüm besinleri içerir. Hem bahçede, hem de saksıda yetiştirilen güllerde güvenle kullanılabilir.
Uygulama Zamanı: Gül besleme gübresinibüyüme sezonu boyunca haftada bir uygulayınız.
Güllerin Dikilmesi: Gülleri hava sirkülasyonunun yeterli olduğu, kuru ve güneşli alanlara dikiniz. (Her gün ortalama 4 - 6 saat güneş ışığı almalıdır.) Köklerin yeterince gelişebileceği kadar geniş bir çukur açın.30-40 grgübreyi çukurun altındaki toprakla karıştırın ve çukuru toprakla kapatıp bastırın.
Yetişmiş Güller:Erken ilkbahardan sonbahar sonuna kadar, ayda bir kere 50-80 cm boundaki güllere 50-75 gr ana gövdeden 20-30 cm uzaklığa (taç iz düşümüne)bitki çevresindeki toprağa karıştırarak uygulayıp iyice sulayınız.
Kış Koruması:Normal güz budamasından sonra, toprağı çalı, yaprak ve ağaç kabukları
örterek donmaktan koruyunuz. Baharı takiben bütün ölü dalları budayarak örtmede
kullandığınız yaprakları toprağa karıştırınız.